Son güncelleme: 30 Temmuz 2021

YDS/YÖKDİL GRAMERİ NASIL ÇALIŞILIR

GİRİŞ

YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA HAZIRLIK ve UYGULAMA AŞAMASI

1. YDS/YÖKDİL GRAMERİ İÇİN KAYNAK SEÇİMİ
2. YDS/YÖKDİL GRAMERİ İÇİN GENEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ
3. YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA DÜZEYİN AYARLANMASI
4. YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA ÇOKTAN SEÇMELİ TESTLERE GEÇİŞ
5. YDS/YÖKDİL KURSLARINDA GRAMER EĞİTİMİ (ADAYIN KURSTAN BEKLENTİLERİ VE SORUMLULUKLARIN PAYLAŞILMASI)

YDS/YÖKDİL GRAMER SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR?

1. YDS/YÖKDİL TENSE SORULARININ ÇÖZÜM TEKNİKLERİ
2. YDS/YÖKDİL BAĞLAÇ SORULARININ ÇÖZÜM TEKNİKLERİ
3. YDS/YÖKDİL CÜMLE TAMAMLAMA SORULARININ ÇÖZÜM TEKNİKLERİ

SONSÖZ

 

GİRİŞ

Hayatınızın 30 yılı ÖSYM’nin İngilizce sınavlarıyla geçmişse, gramer bilgisinin, eski adıyla ÜDS/KPDS, yeni adıyla YDS/YÖKDİL’de hep farklı bir biçimde sınandığına tanık olmuşsunuz demektir. İşte, bu dosya, o uzun yıllara dayanan tanıklığı sizlerle paylaşmak için hazırlandı. Aslında İngilizcenin grameri, sınavların adına göre değişiklik göstermez; temel olarak aynı kalır. Bu açıdan, dosyamıza ‘YDS/YÖKDİL Grameri Nasıl Çalışılır’ adını vermiş olmamız, size ilk bakışta garip görünebilir. Ancak YDS/YÖKDİL gramer soruları ÖSYM tarafından farklı bir mantıkla hazırlandığı için ona göre silah kuşanmak gerekir. Doğru silahı kuşanmamış yani YDS/YÖKDİL gramer sorularının mantığını çözememiş bir adayı bekleyen son ise, genellikle sın’(ava) giderken (avlan)’mak olur.

Gramer kurallarını öğrenmek ve YDS/YÖKDİL gramer sorularını çözebilecek beceriyi kazanmak, aynı sınıfta hem hoca hem öğrenci olmaya benzer. Yani bir taraftan bilgi toplayacaksınız, bir taraftan da topladığınız bilgiyi; bireysel ihtiyaçlarınızı ve sınavın sizden talep ettiklerini gözeterek kendi anlayacağınız hale getireceksiniz. Bir bakıma, bu bilgileri işleyecek ve YDS/YÖKDİL sınavlarının mantığına uygun bir şekilde soru çözüm becerisine dönüştüreceksiniz. Özetle, kendi kendinize hocalık yapacaksınız. Kolay olmadığını söylemek zorundayız. Bunu bir örnekle açıklamaya çalışalım; iyi bilmenize, ayrıntılarına vakıf olmanıza rağmen bazen bir konuyu kelimelere dökmekte ya da bir başkasına anlatmakta zorlanırsınız. Buna benzer bir durum, YDS/YÖKDİL gramer sorularının çözümünde yaşanır. Örneğin, ana gramer konularında (zamanlar, if’li cümleler, sıfat/isim cümleleri vb.) yeterli bir temeliniz olmasına rağmen bazen (hatta çoğunlukla) çalışmanızın karşılığı olan doğru cevap sayısına bir türlü ulaşamazsınız. Çünkü bilgi biriktirmek ve bu (işlenmemiş) bilgiyi, YDS/YÖKDİL’in istediği şekilde sorulara aktarıp puana dönüştürmek arasında ciddi bir fark vardır.

‘YDS/YÖKDİL Grameri Nasıl Çalışılır’ dosyasını hazırlarken, bu farkı sizlere anlatabilmek ikinci hedefimizdi. Temel gramer çalışmalarından başlayarak topladığınız bilgiyi puana dönüştürebilmek için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini ve daha da önemlisi YDS/YÖKDİL’in sizden neler talep ettiğini bu dosyada açıklamaya çalıştık. Ayrıca bazı temel örnekler üzerinde YDS/YÖKDİL gramer sorularının çözüm tekniklerini sizlerle paylaştık. Her zaman olduğu gibi, zor bir işi kolay hale getirmeye çalıştık. Bunu yaparken, sitemizde görmeye alışkın olduğunuz bir yöntem izledik; önce işi parçalara ayırdık. Daha sonra o parçaları analiz ettik ve kolay yönetilebilir hale getirdik. Dosyamızın sizlere faydalı olmasını dileriz.

YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA HAZIRLIK ve UYGULAMA AŞAMASI

1. YDS/YÖKDİL GRAMERİ İÇİN KAYNAK SEÇİMİ

Her çiçekten bal toplayan ama kendileri iyi bal üretemeyen öğrenciler vardır. Hani şu methini duyduğu her kitabı satın alan, bütün çalışkan arkadaşlarının notlarını toplayan ve site site dolaşarak bir sürü doküman indiren öğrenciler. Onlara sorduğunuzda, “Bunun bana ne zararı var” derler, ama bir türlü faydasını da göremezler. Göremezler çünkü gerçekten çalışmaya niyet etmiş olsalar bile, bunca materyali tasnif etmek ve onlardan bir bütün oluşturmak her babayiğidin harcı değildir. O halde, YDS/YÖKDİL grameri için sınırlı sayıda ancak kaliteli kaynaklardan çalışmak daha doğru bir yöntem gibi görünüyor. Teknolojinin nimetlerinden yine yararlanalım. Fakat bir şartla; elimizin altında, her zaman başvurabileceğimiz temel bir gramer kitabı mutlaka bulunsun. Bu kitabın seçimi konusunda yardıma ihtiyaç duyarsanız, YDS/YÖKDİL Çalışma Planı Nasıl Hazırlanır? adlı dosyamızın 3. bölümünü (YDS/YÖKDİL Çalışmalarında Kullanılacak Kaynakların Seçimi) mutlaka inceleyiniz. Ancak biz, yeri gelmişken gramer kitabını burada kısaca tarif edelim ve birkaç uyarıda bulunalım:

Eğer elinizde çalışmaktan sıkılmadığınız, ihtiyaçlarınızı karşılayan bir gramer kitabı varsa, yeni kaynak edinmenize gerek yoktur.

Satın almaya karar vermeniz halinde, kapağında mutlaka YDS/YÖKDİL Grameri yazan bir kitap aramayın. Eğer elinizde zaten bir temel gramer kitabı varsa ancak bu kitap artık size basit gelmeye başlamışsa, aynı kitabın bir üst düzeyi size pekâlâ rehberlik edebilir.

Yine de farklı bir başlangıç yapmak niyetiyle yeni bir gramer kitabı almaya karar verdiyseniz, bu kitabın öğretim tekniğinin sizin için uygun olup olmadığını mutlaka önceden araştırın ve/veya kitabı önce kitapçıda biraz karıştırın. Keyifli bir iştir, önerilir. (Not: Maalesef internet üzerinden satın alınan kitaplarda bu imkân olmuyor. Kitabın kapağından başka hiçbir şeyini göremiyorsunuz.)

Belli bir gramer kitabını, sadece başkalarına yarar sağladığı için tercih etmeyin. Aynı yararı siz göremeyebilirsiniz. Yani o kaynak size hitap etmeyebilir.

Eğer İngiliz gramerinde en üst mertebeye ulaşmak gibi bir hedefiniz yoksa, ağdalı dille yazılmış kaynaklardan uzak durun.

Birçok YDS/YÖKDİL yardımcı kitabının giriş bölümünde verilen gramer açıklamaları, özet mahiyetinde olup bu kitapların asıl hedefi zaten temel gramer bilgisine sahip adaylara hızlı bir tekrar imkânı sağlamaktır. Bu tür bir kitap sizin işinize yaramayabilir.

2. YDS/YÖKDİL GRAMERİ İÇİN GENEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ

Sitemizin YDS/YÖKDİL’de Sorunlar, Çözümler ana başlığı altındaki 1. Dosya’da (YDS/YÖKDİL İçin Gereken Asgari İngilizce Düzeyi ve Çalışma Materyali https://bademci.com/ydsde-sorunlar-cozumler-1/), YDS/YÖKDİL’in başlangıç düzeyinde İngilizce bilgisi ile başarılamayacağını birçok kez ve açıkça belirtmiştik. (Daha önce ÜDS/KPDS ya da YDS/YÖKDİL’e girmediyseniz ve YDS/YÖKDİL çalışmalarına başlayabilmek için düzeyinizin uygun olup olmadığını test etmek istiyorsanız, bize yazıp yardım isteyebilirsiniz.)

Eğer eski ÜDS/KPDS ya da yeni YDS/YÖKDİL sınavlarında 35-45 arası bir puanınız varsa, ortalama bir gramer bilginiz de var demektir. YDS/YÖKDİL barajını aşabilmek için işte bu temel bilginin üstüne bir şeyler eklemelisiniz. Aşağıda bunu nasıl başarabileceğinizi ve yolunuza çıkacak engellere karşı hangi önlemleri almanız gerektiğini elimizden geldiğince açıklamaya çalışacağız.

Sınavı başarana kadar yararlandığınız gramer kitabı çalışma masanızın üzerinde dursun. Onu, sadece mecburi hallerde kullanılacak bir ansiklopedi gibi kitaplığa kaldırmayın.

Eğer ortalama bir YDS/YÖKDİL adayı örneğin, son iki hafta kampa girerek YDS/YÖKDİL’i geçebileceğini iddia ediyorsa, bu, iddaa! oyunlarında bahislik bir durum olur ve oranı da hayli yüksek olur. Bu aday ya sayı saymasını bilmiyordur ya da ÖSYM’den daha önce hiç sopa yememiştir. YDS/YÖKDİL gramerini hafife almayın ve hazırlığa mümkün olduğunca erken başlayın. Aksi takdirde, dar vakitlere sığdırmaya çalıştığınız bilgilerle temel oluşturamazsınız. Dahası işiniz bir sonraki döneme kalırsa, o bilgilerin de uçup gittiğini görür, sil baştan tekrara mahkûm kalırsınız.

Gramer kitabınızın belli bir konuyla ilgili açıklamalarını okuyup anladığınızda, işin tamamlandığını düşünmeyin. Yazılı alıştırmaları da mutlaka yapın. Eğer zaman sorunu yaşıyorsanız, biraz indirime gidebilir ve yanlış oranınızın çok az olduğu, nispeten basit konularla ilgili alıştırmaların yarısını cevaplamakla yetinebilirsiniz. Ancak herhangi bir alıştırmada hata oranınız 10 soruda 3-4’ten fazla ise, o alıştırmanın diğer sorularını da çözmeniz yararınıza olacaktır.

Hatalarınızı anlamaya çalışın yani correction yapın. Belli bir konuyla ilgili alıştırmalarda sonuç pek parlak çıkmadıysa, kitaptaki açıklamalara tekrar dönmekten çekinmeyin. Bunu, evdekiler görmeden pekâlâ başarabilirsiniz.

Eğer 10 soruluk bir alıştırmada hata oranınız 5 ya da daha fazla ise, açıklamaları mutlaka tekrar okuyun. Mümkünse, o konuyla ilgili başka bir kaynağın açıklamalarını da inceleyin ve varsa yazılı alıştırmalarını yapın. Çünkü 10’da 5 ya da daha fazla hata yaptığınız bir konuyla ilgili YDS/YÖKDİL’de karşınıza çıkacak soru, çok daha zor olacaktır. Sınav esnasında, daha önce kısmen çalıştığınız için o konuyu hatırlar ama soruya cevap veremezsiniz. Bu, hiç bilmemekten daha kötü bir durumdur.

Bir önceki maddeye istisna: Tam anlamıyla oturmadığını düşünerek tek bir gramer konusuna haftalarca takılıp kalmayın. O gramer konusunun çözümünü zamana bırakın. Başka alanlarda ilerledikçe, o konu tekrar karşınıza çıkacak ve yavaş yavaş anlaşılacaktır.

Bir önceki maddeye örnek: İki tane tense’in (simple past ve present perfect) arasındaki farkları -ki çok önemli bir konudur- adamakıllı öğreneceğim derken, diğer ana çalışma konularını (kelimeler, YDS/YÖKDİL paragrafları vs.) asla boşlamayın. YDS / E-YDS / YÖKDİL Çalışma Planı adlı dosyamızdaki uyarıları hatırlayın. O iki tense’in arasındaki farkı tam anlamıyla öğrenememiş olsa da, bugüne kadar ÜDS/KPDS ve YDS/YÖKDİL’i başarmış çok sayıda aday vardır.

Derslerde tutulmuş gramer notları hızlı bir tekrar vs. için belki biraz faydalı olabilir, ama bu tür notlardan -hele hele başkasına aitse- gramer öğrenilemez. Siz kendiniz çalışıp notlarınızı da kendiniz çıkartın. Doğrusu budur. Tavsiye edilir. Üstelik bu sayede, başkalarının kargacık-burgacık notlarını anlamadan okumak zorunda kalmazsınız.

3. YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA DÜZEYİN AYARLANMASI

Bazen ilk konularında iyi gittiğimiz bir gramer kitabı, zaman ilerledikçe “arıza” çıkarmaya başlar. Bunu doğal karşılamak gerekir, çünkü her gramer kitabının ana konularını tense’ler, if’li cümleler, aktif-pasif bahsi vb. oluşturur. YDS/YÖKDİL çalışmalarına niyet etmiş orta düzeydeki bir aday ise, bu konularda genellikle yeterli bilgiye sahiptir. Ancak sıfat/isim cümleleri, bağlaçlar gibi sınavın çok önemsediği diğer karmaşık konulara geçildiğinde, her adayın biraz nefesi kesilir. Bu durumla karşı karşıya kalır, alıştırmalarda yarı yarıya ya da yarıdan fazla bir hata oranıyla ilerlemeye başlarsanız, elinizdeki kaynağın düzeyinizi aştığını düşünebilirsiniz. Belki de bu bir uyarıdır ve o kaynağı -en azından geçici bir süre- bir kenara bırakmanın vakti gelmiştir. Anlamadığınız konuları daha alt düzeyde başka bir kitaptan çalışabilir ve daha sonra esas kaynağınıza tekrar dönebilirsiniz.

Bazen de çalıştığınız gramer kitabının belli bir konuyla ilgili alıştırmalarını, neredeyse hatasız yapabildiğinizi fark eder ve haklı olarak sevinirsiniz. Bu durumun iki açıklaması olabilir. Lütfen dikkatle inceleyiniz:

Geçmişten gelen köklü bilgileriniz, o gramer konusunda hatasız ilerlemenizi sağlamış olabilir. Tekrardan zarar gelmez diyerek yolunuza devam edebilir ya da bu başarınızı yeterli görüp bir sonraki konuya geçebilirsiniz.

Elinizdeki kaynak düzeyinizin altında kalmış olabilir. Bu durumda, daha üst düzey bir kaynağa terfi etmeyi düşünebilirsiniz. Eğer varsa, çalışmaya alıştığınız kitabın bir üst düzeyi iyi bir seçim olabilir.

4. YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA ÇOKTAN SEÇMELİ TESTLERE GEÇİŞ

Gramerde belli bir birikim edindiğine inanan her aday, bilgisini hemen çoktan seçmeli sorularda denemek ister. Haklıdır da, çünkü YDS/YÖKDİL’de sorular o formatta karşısına çıkacaktır. Ancak sıkıntının büyüğü de genellikle bu noktada yaşanmaya başlar. Eskilerin deyimiyle aday, edindiği bilgiyi “puana tahvil” edemez. Yani aday gramer sorusunu okur ve anlar, seçeneklerde verilen unsurları tek tek tanır ve yorumlayabilir, fakat aralarında eleme yapamaz. Bunun bir sebebi olması gerekir. Deneyimli bir YDS/YÖKDİL hocasının da bunu bilmesi ve öğrencisini uyarması gerekir.

• Gramer kitapları temel bilgiler verir, unsurları ayrı ayrı irdeler. Fakat hangi iki tense’in hangi durumda yan yana gelebileceğini (korelasyon oluşturabileceğini) ya da hangi iki tense’in neden geçinemeyeceklerini çok fazla önemsemez. Açık kalan o makası, zaman içinde öğrencinin kapatmasını bekler.

• Gramer kitapları iki bağlacın cümle içindeki görevleri ve anlamlarını inceler, ama bu bağlaçların diğer hangi cümle öğeleriyle (sıfat, zarf, bağlaç vs.) birlikte olmaktan hoşlanacağına değinmez. Örneğin, rather than’in simply zarfına karşı güçlü bir affinity (eğilim, ya(t)kınlık) duyduğunu yazmaz. Gerçekten de bir gramer sorusunda simply zarfı varsa, ne according to ne de despite ile uğraşmanıza gerek kalır. Çünkü böyle bir soruda cevap rather than olacak ve diğer seçenekleri irdelemek gereksiz vakit kaybına yol açacaktır. (Rather than simply applying one of the two therapies, the doctors decided to combine both. / İki tedaviden sadece birini uygulamak yerine, doktorlar tedavileri kombine etmeye [iki tedaviyi birlikte uygulamaya] karar verdiler.)

• Gramer kitapları doğru cümle yapılarını açıkça gösterir. Ancak hangi unsurların o cümlelerin yapısını bozduğunu (yanlışa çevirdiğini) söylemez. Örneğin, neither/nor ikilisini (kendisi zaten olumsuz anlam taşıdığı için) not olumsuzluk eki ya da hardly (=not) zarfı içermeyen bir cümlede kullanır. Ancak neither/nor bağlacının not olumsuzluk eki ya da hardly zarfı içeren başka bir cümlede kullanılamayacağını açıkça belirtmez. Yani gramer kitapları, “Neither of the boys hardly passed the test.” gibi hatalı bir örnek cümle vermediği gibi, böyle bir cümledeki hatanın nereden kaynaklandığını da açıklamaz.

Bu ve benzeri sebeplerden ötürü gramer kitapları sizi, çoktan seçmeli sınavlara tam olarak hazırlamayabilir. Pekiyi, o halde gramer çalışmayacak mıyız? Tabii ki çalışacağız ve gramer kitaplarından da çokça yararlanacağız. Onların eksik kaldığı noktada ise, açığımızı bol test çözerek kapatacağız. Ancak bunu yaparken her kaynağa itibar etmeyeceğiz. Biraz zor beğenir olacağız.

Yeri gelmişken, adaylar tarafından sıkça yapılan bir hataya dikkatinizi çekmek isteriz. Tek başına testlerden medet ummak ve temel çalışmaları ihmal edip sadece test çözmek hatalı bir yaklaşımdır (bkz. YDS/YÖKDİL’de Sorunlar, Çözümler 2. DOSYA: YDS/YÖKDİL Çalışma Yöntemi ile İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri (YDS/YÖKDİL Gramer ve Paragraf Sorularıyla Nasıl Baş Edilir?). Çoktan seçmeli testlerin birincil amacı yeni bir şey öğretmek değil, adayda zaten bulunduğu varsayılan bilgiyi sınamaktır. Sadece test çözerek edinilmiş bilgiler, işte bu nedenle “kavruk” kalır. Devamlı test çözmek, bir bakıma ağırlığı değişmeyen bir koliyi sürekli tartmaya benzer. İçine yeni bir şeyler eklemedikçe o koliyi her gün tartarak dolduramaz, ağırlığını arttıramazsınız. İşte bu yüzdendir ki, belli bir noktadan sonra testler kısır döngü oluşturur ve tıpkı ‘kalıtsal bir hastalık’ gibi, hataların diğer testlere de taşınmasına ve yer etmesine neden olur. Bilen bilir: Zihinde yer eden hatalı bir bilgiyi düzeltmek çok çok zahmetli bir iştir. Geri dönüş bazen çok sıkıntılı olur ve ciddi zaman alır. Bu sıkıntıyı yaşamak istemiyorsanız, belli bir gramer konusuyla ilgili çoktan seçmeli bir teste 3 aşamada geçiniz:

1. Açıklamaları oku.
2. Yazılı alıştırmaları yap.
3. Çoktan seçmeli alıştırmalara (testlere) geç.

5. YDS/YÖKDİL KURSLARINDA GRAMER EĞİTİMİ (ADAYIN KURSTAN BEKLENTİLERİ VE SORUMLULUKLARIN PAYLAŞILMASI)

Bir YDS/YÖKDİL adayının kursa başlamadan önceki temel sorumluluğu:

YDS/YÖKDİL kursları sınırlı sürelerde eğitim verir. Bu nedenle bir YDS/YÖKDİL kursunda, baştan sona bütün bir İngiliz gramerini öğrenemezsiniz. Eğer mevcut bilginiz ile devam etmeyi düşündüğünüz kursun genel düzeyi arasında bir fark varsa, bu durumda size, beklenenden fazla iş düşeceği açıktır. Eğer en basit konudan ve düzeyden başlayarak gramer öğretileceği varsayımıyla kursa kaydolmuşsanız, bu defa da birlikte ders gördüğünüz adayların genel düzeyini aşağı çekebilir ve sınıfta “persona non grata” yani istenmeyen adam ilan edilebilirsiniz. Gerçi düzeyiniz düşükse, deneyimli bir YDS/YÖKDİL kursu ve hocası, programa katılmanızı daha baştan engelleyecektir. Ancak sorumluluğu üstlenip böyle bir kursa başlasanız bile, kısa sürelere birçok bilginin sığdırılmaya çalışıldığı programlardan fazla verim alamayabilirsiniz. Bu nedenle, YDS/YÖKDİL hazırlık programlarına katılmayı planlıyorsanız, temel gramer konularını bildiğinizden emin olmalısınız. Bu da en az pre-intermediate yani orta öncesi düzeye karşılık gelir.

Bir YDS/YÖKDİL kursundan gramer eğitimiyle ilgili beklenenler:

Yukarıda sözünü ettiğimiz asgari koşulu sağladıktan sonra, YDS/YÖKDİL gramer eğitimi almak için katıldığınız kurstan ve kurstaki hocanızdan haklı beklentileriniz olacaktır. Dilerseniz, şimdi bunları sıralamaya çalışalım:

1. Orta düzeyi esas alarak süre elverdiği ölçüde temel gramer konularına değinsin ve konulara ilişkin bol test çözsün. Örneğin, tense’ler, if’li cümleler ama ‘ille de bağlaçlar.’ Lütfen şu eşitliği hep aklınızda tutunuz: zayıf bir bağlaç bilgisi = zengin bir sınav sonuç belgesi koleksiyonu!

2. Sınıftaki dersle yetinemezsiniz. Hocanız, bireysel gramer çalışmalarınıza da ışık tutsun, size yol göstersin. Yanlış kaynaklara yönelmenizi engellesin. Kaynağınız doğru bile olsa, ondan nasıl ve ne kadar yararlanmanız gerektiğini açıklasın.

3. Bir konuyu bütünüyle, en ince ayrıntısına kadar size anlatmasın. Biraz da sizi, ön hazırlık yapmaya teşvik etsin. Siz de söz dinleyin ki, kazanılan ek sürede ona (hocanıza), başka incelikleri anlatabilmesi için fırsat tanımış olun. Böylece bir taşla nasıl iki kuş vurulabileceğini de öğrenmiş olun.

4. Öğrencilerini, düzeylerinin üzerindeki sorular konusunda uyarsın ve bu sorularla fazla oyalanmasın. Çünkü 90-100’lük adaylara sorulmuş olan bu tür sorulara ne kadar süre ayrılsa az gelir ve sonuçta öğrenci yine yanlış yapar. (Bkz. YDS/YÖKDİL KURSLARINDA SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ, 1. DOSYA, 6. Sorun ve Çözüm)

5. Deneyimli bir YDS/YÖKDİL hocasında, kitapların çok kapsamlı anlattığı konulara ait (örneğin sıfat cümleleri) kestirme açıklamalar ve soru çözüm teknikleri vardır. Bu türden açıklamalar size hem zaman hem de güven kazandırır. Sizden bunu esirgemesin.

6. 40 yıl arasanız gramer kitaplarında bulamayacağınız ama YDS/YÖKDİL’de sıkça sınanan önemli bazı yapı ve kuralları öğretsin. Örneğin, without edatının 2. ya da 3. tip if’li cümle habercisi olduğunu*, indirgeme bahsinde en üstünlük derecesine sahip sıfat ve zarflardan sonra Ving değil, to V1 çekim tercih edildiğini** vs. aklınıza kazısın.

*Without my mother’s encouragement [cesaretlendirme, teşvik], this book would never have been written. = If my mother hadn’t encouraged me into it, this book would never have been written.
**He is the best man who can do the job. = He is the best man to do the job.

7. Bir gerçeği sıkça vurgulasın: YDS/YÖKDİL adayının, kelimesi kelimesine çevirerek gramer sorusu çözmesi ve bir dolu vakit kaybetmesi -hatta sınavın kendisini kaybetmesi- sonra da o zorlu sorulardan birkaçına doğru cevap verebildiği için anlamsız bir şekilde böbürlenmesi marifet değildir. Çünkü çoktan seçmeli testlerde “geç gelen cevap cevap değildir.” Hocanız sizi, gramer sorusunda gramer bilgisi kullanmaya teşvik etsin. Maşa varken ateşi elle tutmanın gereği olmadığını sık sık hatırlatsın.

8. Her anlatılanı (önceden) bildiğiniz bir sınıfta gerilmez, bir gitarın gevşemiş telleri gibi rahat edersiniz. Ama yakın zamanda sahneye çıkacağınız YDS/YÖKDİL konserinde, bu gitarın tellerinden ses çıkaramazsınız. Garip ve boğuk sesler çıkaran bir gitarla da ‘seyirciyi pek etkileyemezsiniz.’ O halde izin verin, hocanız YDS/YÖKDİL kursunda biraz tellerinizi gersin.

9. Size bildiklerinizi değil, bilmediklerinizi öğretsin. 3. maddedeki incelikleri hatırlayınız. Bunları, bazı gramer sorularında fark etmek, ortalamanın üzerindeki adaylar için dahi oldukça zordur. Aksi gibi gramer kitapları da bu tür inceliklere pek yer vermez (bkz. yukarıda 4. YDS/YÖKDİL GRAMER ÇALIŞMALARINDA ÇOKTAN SEÇMELİ TESTLERE GEÇİŞ bölümünde gramer kitaplarıyla ilgili notlar.)

10. YDS/YÖKDİL’i başarabilmek için gramerden başka ilgi alanlarınız da olması gerektiğini, sadece iyi bir gramer altyapısının bu sınavı geçmek için yetmeyeceğini vurgulasın. (Bir ciddi uyarı: YDS/YÖKDİL paragraflarında ideal doğru cevap sayısına ulaşamazsanız, sınavı geçmeyi unutabilirsiniz.)

Bir YDS/YÖKDİL adayının kursa başladıktan sonra benimsemesi gereken davranış modeli ve üstlenmesi gereken sorumluluklar:

Yukarıdaki beklentileri karşılayan bir YDS/YÖKDİL hazırlık programı, vazifesini yerine getirmiş demektir. Artık bu noktada, sizin de kendinize bir çekidüzen vermeniz gerekir:

Gramer ağır ilerler. Acele etmeyin, sabırlı davranın.

Bilgi → puan dönüşümünü sağlamak için, kimi konuda az, kimi konuda çok ama mutlaka belli bir sayıda örnek soru çözmeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

Eğer çoktan seçmeli sınav mantığını kabul etmekte zorlanan biriyseniz, belli bir doğru cevap sayısına ulaşmak için, bu sınavın mantığını daha iyi kavramış ve özümsemiş başka bir adaya kıyasla daha fazla örnek çözmeniz gerekebileceğini dikkate alın. Bunu, kendi adınıza bir başarısızlık ya da yetersizlik olarak görmeyin.

Ve belki hepsinden önemlisi, gayretinize rağmen her şeyin bir sınav dönemine sığmayabileceğini hesaba katın.

YDS/YÖKDİL GRAMER SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR

1. YDS/YÖKDİL Tense Sorularının Çözüm Teknikleri 

ÜDS/KPDS ve YDS/YÖKDİL sınavlarında, geçmişten bugüne adayların iki belalısı olmuştur: gramer ve paragraf soruları. Bazen ikisi bir araya gelip yüz binlerce* adayın gelecekle ilgili planlarını altüst etmiş, bazen de bu işi başarmak için bir belalı yeterli olmuştur. Biz bu bölümde, iki belalıdan elebaşı gramer sorularının sağ kolu tense’ler üzerinde duracağız. (*Bir defada YDS ya da YÖKDİL’e 100-200 bin arası adayın girdiğini düşünürsek, bu sınavların yaklaşık 40 yıllık geçmişinde yüz binlerce adayın hüsrana uğradığını söylemek kesinlikle abartı olmayacaktır.)

Diyelim ki, elden gelen gayreti gösterdiniz ve İngilizce gramer bilginizi YDS/YÖKDİL’de belirli bir puan barajını aşabilecek düzeye getirdiniz. Sizi kutlarız. Çünkü bu düzeye ulaşmak zahmetli bir süreçten geçmeyi gerektirir. Ancak yukarıda 4. ve 5. bölümlerde yaptığımız açıklama ve uyarılara göre, bilginizi beceriye (puana) dönüştürmekte zorluk yaşıyorsanız, bu zahmetli çalışmanız ödülsüz kalabilir. Öğrendiğiniz cümle yapılarıyla ilgili incelikleri soru içinde fark edemezseniz, bu sınavı başarabilmek için bin bir zahmetle bir araya getirdiğiniz değerli zamanlarınızı boşa harcamış olabilirsiniz. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan, bu incelikleri (tuzakları), ÜDS/KPDS ve YDS/YÖKDİL sınavlarından alınmış örnek sorular üzerinde göstermeye çalışalım.

Örnek soru 1

At the end of the First World War, the leaders of victorious countries gathered at Versailles, and there, they —- to decide what penalties Germany, Austria and other allies —-.

A) tried / would have to pay
B) had tried / must have paid
C) were trying / were paying
D) used to try / might have paid
E) could try / should have paid

Doğru cevap: A.

Çözüm:
A: Örnek soru bu haliyle bir kurtarma sorusudur. Çünkü girişte verilen zaman zarfının (At the end of the First World War), seçenekler arasındaki öncelikli tercihi simple past (tried) olacaktır. Gerçi A seçeneğinin ikinci yakasında verilen would insanı biraz duraksatıyor, ama kullanılan zaman zarfı, birinci boşlukta simple past çekimi neredeyse zorluyor. 7 Nisan 2013’teki ilk YDS sınavına katılan ve bu soruyla karşılaşan adayların büyük çoğunluğu, herhalde fazla vakit kaybetmemiş ve doğru cevabı A olarak işaretlemiştir.

Soruyu bir de zaman zarfı (At the end of the First World War) olmadan çözmeye çalışalım. Şimdi iş biraz karıştı. Simple past (tried) ve would V1 (would have to pay) ikilisinin if’li cümlelerde kullanıldığını bilen ortalama bir YDS/YÖKDİL adayı, bu durumda A seçeneğini işaretlemekte zorlanır. Şansını diğer seçeneklerden yana kullanmak ister. Daha çok C seçeneğinin cazibesine kapılır (were trying/were paying). Hâlbuki soru bir isim cümlesi içermektedir: decide + what (fiil + soru kelimesi) = ne olduğuna karar vermek. İsim cümleleri, tıpkı 2. tip if’li cümlelerde olduğu gibi, simple past + would V1 ikilisine izin verir:

I decided what I would buy for my daughter for her birthday. (Kızıma doğum günü için ne alacağıma karar verdim.)

Karar aşamasında (yani henüz kararın verilmediği bir anda), aynı cümle aşağıdaki gibi kurulabilirdi:

I can’t decide what I will buy for my daughter for her birthday. (Kızıma doğum günü için ne alacağıma karar veremiyorum.)

Gördüğünüz gibi, karar aşamasında kullanılan will, karar verildikten sonra ana cümledeki simple past (decided) çekimden etkilendi ve 2. halde would olarak aktarıldı. O halde ister zaman zarfı (At the end of the First World War) içersin, ister içermesin, sorudaki isim cümlesini fark eden bir aday ilk tercihini A seçeneğinden yana kullanmalıdır. Şimdi diğer seçeneklere geçelim.

B: had tried / must have paid
Soru cümlesinin girişinde verilen gathered fiili, and bağlacı ile past perfect tense’e bağlanamaz. And bağlacı paralel yapı habercisidir ve çatısı altında birbirine benzer tense’lerin bulunmasını ister:

The students all took their seats and the teacher started the lesson.

Zaman tünelinin farklı bölgelerinde yer alan simple past ve past perfect, bir araya gelmek için öncelikle before, after gibi bağlaçlara ihtiyaç duyarlar. Birinci yakasındaki bu uyumsuzluktan ötürü (ikinci yakası doğru olsa bile) B seçeneği hakkını kaybetmiştir. İkinci yakada verilen model fiil, bir işin geçmişte büyük ihtimalle gerçekleşmiş olduğuna işaret eder (must have paid = ödemiş olmalılar). Bu model fiil doğru da olabilir, yanlış da. Cümlenin anlamı bizi ilgilendirmediği için bu model fiile hiç bulaşmayacağız.* Çünkü past perfect çekim (had tried) seçeneğin iptali için fazlasıyla yeterli oldu. (*Unutmayınız, bir gramer sorusu öncelikle gramer bilgisiyle çözülür, çeviri becerisiyle değil.)

C: were trying / were paying
1. Past continuous tense when, while ya da as bağlaçlarıyla birlikte olmak ister.

Someone phoned and asked for you while you were sleeping. (Sen uyurken birisi aradı ve seninle görüşmek istedi.)

Eğer aynı birleşik cümle içinde iki yakanın da past continuous tense çekilmesi isteniyorsa, aynı bağlaçlar yine göreve çağrılır:

As the band (müzik grubu) was playing a slow piece (hafif parça), people were dancing on the stage (sahne).

2. B seçeneğini ve soru cümlesini hatırlayınız ve and bağlacından ötürü önceliğinizi simple past çekimli bir fiile veriniz (gathered and tried).

3. Decide (karar vermek) fiili daha çok geleceğe yönelir. Bu nedenle, ‘I tried to decide what they were doing. = Geçmişte ne yapmakta olduklarına karar vermeye çalıştım” cümlesi herhalde biraz zorlama olacaktır. Geçmişte belli bir noktada zaten yapılmakta olan bir işin nesine karar vereceksiniz. Ancak gelecekte yapılacak bir işle ilgili karar verebilirsiniz. O halde, decide fiilinden hareketle, sorunun ikinci boşluğu için will have to pay’in aktarıma girmiş hali would have to pay daha iyi bir seçim gibi görünüyor.

I am trying to decide what I will pay him for the job. (Yaptığı iş için ona ne ödeyeceğime karar vermeye çalışıyorum.)
I tried to decide what I would pay him for the job. (Yaptığı iş için ona ne ödeyeceğime karar vermeye çalıştım.)

D: used to try / might have paid
Alışkanlıklar bir anda oluşmaz, süreç ister (We used to play hide and seek when I was a child. = Çocukken saklambaç oynardık). Geçmişte belli bir noktada belli bir alışkanlığı sürdürmek ise yapılabilecek bir şey değildir (I used to smoke when I left home this morning. = Bu sabah evden çıkarken sigara içerdim.). Seçeneğin ikinci yakasında verilen might have paid (ödemiş olabilir) model fiili için bkz. B seçeneğinde must have paid ve C seçeneğinde were paying için yapılan açıklama. Özellikle C’deki açıklamayı önemseyiniz ve decide fiilini, geçmişi anlatan diğer fiillerden ziyade geleceği anlatanlarla birlikte düşününüz.

E: could try / should have paid
Paralel yapı habercisi and bağlacında bir önceliğimiz vardı: Cümlenin her iki yakasında da aynı tense’i kullanmak. Gathered ve could try to decide ikilisi bu önceliği biraz zorluyor. E seçeneğinin ikinci yakasında verilen should have paid ise, yapılması gereken/beklenen bir işin yapılmadığını anlatıyor.

– Cümleyi çevirip böyle bir model fiile ihtiyaç olup olmadığını anlamaya çalışalım mı?
– Hayır, bunu yapmayalım. Çünkü hem zaman kaybederiz hem de bu yöntem alışkanlık oluşturur. Daha sonra bunu her soruda denemeye kalkar, mahcup oluruz.

Ayrıca C’de model fiillerle ilgili yapılan açıklamayı hatırlayalım ve decide fiili ile should have V3’ü yan yana düşünmeyelim (I tried to decide what they should have said. = Ne söylemek zorunda iken söylemediklerine karar vermeye çalıştım!). Bu, bir şeyleri açıklamamaya niyet etmiş bir lâf ebesinin sözlerine benziyor.

Sonuç: Tense soruları sadece tense bilgisini sınamaz. Aynı anda başka unsur ve cümle yapılarını da test eder. Dilerseniz bu noktada, tense sorularının, Örnek soru 1’de öne çıkan bazı temel özelliklerini maddeler halinde sıralayalım:

Bazı fiillerin (decide, hope, expect vs.) geçmişten ziyade geleceğe yönelmesi (decide/hope + yan cümlede will vs.).

Bazı fiiller (decide, know, explain, find out vs.) + what ikilisinin bir isim cümlesi oluşturması ve aslında if’li cümlelerde görmeye alıştığımız would model fiiline geçiş hakkı vermesi.

And bağlacının aynı ya da benzer tense çekimine sahip iki cümleyi daha kolay bir araya getirebilmesi.

Model fiillerin bir tense sorusunun çözümünde fazlaca bir varlık gösterememesi.

Zaman zarfı (yeterday, in the past vs.) olmadan da bir tense sorusunun çözülebilmesi (Bu, çok önemli çünkü her tense sorusunda zamanı kesin olarak tayin edemezsiniz. Cümlede verilen zaman zarfı sayesinde tayin edebildikleriniz, kurtarma sorularıdır. Sayıları, herhangi bir sınavda bir-ikiyi geçmez. Adı kurtarma sorusudur ama o da sizi kurtarmaz.)

Bunlara ek olarak, fazla ayrıntıya girmeden sonuç bölümünün son birkaç satırını da zaman bağlaçlarına ayırmak isteriz. Çünkü zaman bağlaçları (when, while, since, by the time vs.) hakkında yeterli bilginiz yoksa tense sorularında ideal doğru cevap sayısına ulaşmak, sizin için uzak bir hayal olmaktan öteye geçemez.

When/while/as dışındaki bağlaçlar devamlılık gösteren eylemlerle uğraşmaz. Bu nedenle örneğin, bağlaç sorusu çözerken past continuous tense çekim içeren bir birleşik cümlede until, before, after zaman bağlaçlarına şans vermeyiniz. Ya da tense sorusu çözerken until, before, after gibi zaman bağlaçlarına rastladığınız bir cümlede past continuous tense içeren seçeneklere itibar etmeyiniz.

Örnek: Türkçemiz açısından, “Yatmadan önce televizyon seyrediyordum.” cümlesinin hiçbir hatası yoktur. Ancak bu cümlenin İngilizce karşılığı olan “I was watching TV before I went to bed.” cümlesi yanlıştır. Çünkü before bağlacı eylemleri öncelik-sonralık bakımından sıralamak ister. Hâlbuki devam eden bir eylemi sıralayamazsınız. Sıralayabilmeniz için o eylemin tamamlanması/bitmesi ve geçmişte bir noktada sabitlenmesi gerekir. Örneğin, “I had watched TV before I went to bed.” cümlesinde hiçbir hata yoktur çünkü bu cümleye göre, önce televizyon seyredilmiş daha sonra bunu yatma işi takip etmiştir. Before bağlacı, iki eylemi işte bu sayede ve sorunsuz bir şekilde sıralayabilmiştir.

Zaman bağlaçlarının asli görevi eylemleri sıralamaktır; durumları, halleri sıralamak değildir. Zaten bu mümkün de değildir. Örneğin, “After I left home, there were two trees in the garden. = Evden çıktıktan sonra bahçede iki ağaç vardı.” cümlesini incelediğinizde, içindeki düşüklüğü fark edeceğinizden eminiz. O ağaçlar siz eve girmeden önce de bahçedeydi, evden çıktıktan sonra da orada olacaklar. Bu bilgi cümlesinde, kişinin evden çıkmasını takiben bir eylem meydana gelmemiş, onu izlememiştir. Çünkü were (to be) fiili eylem anlatmaz. O halde, örnek birleşik cümlede eylem sırası yoktur. Ve o halde, after bağlacına da gerek yoktur. İşte bu yüzden, zaman bağlacı kullanmak istediğinizde, eylemlerin sıralanıp sıralanmadığına dikkat ediniz: “After I left home, I noticed two newly sown trees in the garden. = Evden çıktıktan sonra bahçede, yeni dikilmiş iki ağaç gördüm.” Şimdi oldu!

• Zaman bağlaçlı birleşik cümlelerde hangi yakada hangi tense’in yasaklı olduğunu öğreniniz ve bunu önemseyiniz. Bu sayede, seçenekleri gereksiz yere değerlendirme zahmetinden kurtulur, doğru bilgi sahibi olmanın haklı keyfini yaşarsınız. Örneğin, since hariç, bütün zaman bağlaçlarında ana cümle yakası present perfect tense’e, yan cümle yakası ise future tense’e kapalıdır:

When I will (1) finish the housework (yan cümle), I will (2) watch my favourite serial (dizi) (ana cümle).

Örnek cümlede 1’inci will hatalıdır. Yerini simple present ya da present perfect tense’e bırakmalıdır.

When I have finished (1) the housework, I have watched (2) my favourite serial.

Bu örnekte ise, 2’nci present perfect fiil have watched hatalıdır. Yerini genel durumlarda simple present tense’e (watch) ya da bir defaya mahsus gerçekleşecek olaylarda future tense’e (will watch) bırakmalıdır.

• Bilirsiniz, her gece batan eski ayları kırpar kırpar yıldız yaparlar. Eski tense sorularını da kırpar kırpar bağlaç sorusu yaparlar:

By the time I – – – -, I – – – – for this company for 30 years.

A) will retire (emekli olmak) / have been working
B) retire / will have been working

Doğru cevabın B olduğu yukarıdaki tense sorusu, basit bir işlemle doğru cevabı yine B olan aşağıdaki gibi bir bağlaç sorusuna dönüştürülebilir. Buradan hareketle, tense ve bağlaç sorularının iç içe geçtiğini, birini bilmeden diğerinde kalem oynatmanın çok da kolay olmadığını biliniz ve gardınızı ona göre alınız. Zaman bağlaçlarının tense korelasyonundan (uyum) haberdar bir aday, bu soruda duraksamadan B seçeneğini işaretlerken, bu bilgiden yoksun bir aday, sonunda cevabı bulsa bile, en azından vakit kaybedecek ve diğer soruların hakkından çalmış olacaktır.

– – – – I retire, I will have been working for this company for 30 years.

A) After
B) By the time
C) Because
D) Although

Yukarıda saydığımız bu özellikler ve başka birçoğu bir araya gelir ve bir tense sorusunun çözümünü kolaylaştırır. O halde, İngilizcedeki zamanların sadece isimlerini ve görev alanlarını öğrenmekle yetinmemeli, fiillerin nasıl davrandığını, farklı cümle yapılarının hangi durumda hangi tense korelasyonlarına (uyumlarına) izin verebildiğini de öğrenmeliyiz.

2. YDS/YÖKDİL Bağlaç Sorularının Çözüm Teknikleri

Örnek soru 2
In developing new collective defence policies, America and her European allies will —- be drawn closer together —- drift irreversibly apart.

A) either / or
B) not only / but also
C) so / that
D) both / and
E) just as / so

Doğru cevap: A.

Çözüm:
A: either / or: ya… ya…
Either / or genellikle iki unsuru (iki isim, iki sıfat vs.) bağlamak için cümlenin çeşitli yerlerinde karşımıza çıkabilir:

1. Cümle başında iki özneyi bağlarken:
Either Turkey or Germany will win the game and play the final match.

2. İsimlerden biri zamir görevinde olmak üzere iki ismi bağlarken:
Either that hussy or me! (Ya o şıllık, ya ben! [Bir Türk filminden!])

3. Cümle ortasında iki fiili bağlarken:
We shall either sell our house or rent it out (kiraya vermek).

4. Cümle başında iki cümleyi bağlarken:
Either you learn how to behave yourself (saygılı davranmak), or I’ll teach you to do it.

Yorum: Soruda geçen be drawn fiildir. Eğer drift de bir fiilse, sorunun cevabı either / or olabilir. Ancak cümleyi kelime kelime çevirsek dahi bunu anlamak pek kolay olmayacak. Bu nedenle, diğer seçenekleri eleyerek sonuca ulaşmayı deneyeceğiz.

B ve D: not only / but alsoboth / and: sadece o değil, bu da… , hem…, hem de…

Not only / but also bağlacı hem iki cümleyi, hem de iki unsuru bağlayabilir. Başına geçtiği cümle devrik yapıda kurulur (yardımcı fiil özneden önce gelmek üzere):

Not only did I like the theme of the film, + but I also admired (takdir etmek) the acting (oyun gücü, rol yapma becerisi) very much.
Birinci cümle + ikinci cümle

İstersek, aynı birleşik cümleyi düz halde de yazabiliriz:
I did not only like the theme of the film, but I also admired the acting very much.

Şimdi de not only / but also bağlacının iki unsuru bağladığı bir örnek görelim:

An advisor is not only supposed to find a solution (1. unsur) but also fund (2. unsur) to realise it. (Bir danışman sadece çözüm üretmekle kalmamalı, bu çözümü hayata geçirmek için fon da bulmalıdır.)

Not only / but also bağlacının iki unsuru bağladığı ikinci örnekte both / and de aynı işi görür:

An advisor is both supposed to find a solution (1. unsur) and fund (2. unsur) to realise it.

Eğer soru cümlesinde iki fiilin (unsurun) birbirine bağlanması isteniyorsa (Bkz. A):

– – – – be drawn closer together – – – – drift irreversibly apart.

sorudaki iki boşluğu not only / but also yerine aynı anlama sahip ve aynı görevi üstlenebilen both / and de doldurabilir. Yani doğru cevap hem B, hem D olabilir. Bu durum çoktan seçmeli sınavların mantığına aykırı olduğuna göre, her iki seçeneği de vakit geçirmeden elemeliyiz.

C: so / that: sonuç bağlacı

Özne + yüklem + so sıfat/zarf + that + özne + yüklem + nesne.
=
Sebep + that + sonuç.
=
Ana cümle (AC) + tam cümle (TC).

Present: I am so tired that I cannot go on. (Öyle yorgunum ki, devam edemeyeceğim.)
Past: I was so tired that I couldn’t go on.

Şimdi soru ve cevap şeklinde açıklamalarımıza geçelim:

– Sorudaki birinci boşluğu, so / that bağlacının ilk unsuru olan ‘so’ doldurabilir mi?
…will —- (1. boşluk) be drawn closer together —- (2. boşluk) drift irreversibly apart.

– Hayır, dolduramaz. Çünkü be drawn bir sıfat ya da zarf değil, bir fiildir. So fiilleri pekiştiremez.

– Sorudaki ikinci boşluğu, so / that bağlacının ikinci unsuru olan ‘that’ doldurabilir mi?

– Cevabımız yine olumsuz olacak çünkü that kendisinden sonra tam cümle ister. Cümlede 2. boşluktan sonra tam bir cümle yok, sadece (muhtemelen bir fiil olan) drift kelimesi, iki de zarf var (irreversibly apart).

E: just as / so
İngiliz dilinde böyle bir bağlaç ya da bağlantı elemanı bulunmamaktadır. Doğru cevaba E diyen arkadaşlarımızın İngiliz gramerine yaptıkları bu katkı daima saygıyla anılacaktır. Doğru ikililer, (just) as / as (hem olumlu hem olumsuz cümlelerde kullanılabilir) ya da so / as (sadece olumsuz cümlelerde kullanılabilir) karşılaştırma bağlaçlarıdır ve bu ikililerin arasına sıfat/zarf girebilir:

Today the weather is (just) as cold as it was yesterday (yan cümle).
The assignment (ödev, görev) wasn’t as/so difficult as we had expected (yan cümle).

Sonuç: Bağlaçların Türkçe karşılıklarını bilmek ve bir birleşik cümleyi anlamak bir bağlaç sorusunda doğru cevabı bulmayı garanti etmez. Bağlaçlar; birleşik cümlenin temel yapısal özelliklerinden, tense diziliminden ve hatta taşıdığı imla işaretlerinden dahi etkilenirler. Bu nedenle, bir YDS/YÖKDİL adayı bağlaçların temel özelliklerini öğrenmeden çözmeye çalıştığı bağlaç testlerinde (ya da bizzat gerçek sınavda) yok yere zaman, enerji ve moral kaybeder ve sonuçta bu bölümden genellikle eli boş döner. Eli boş dönenlerden biri de siz olmak istemiyorsanız, ilk adımı atın ve bağlaçların aşağıda verilen temel bazı özelliklerini anlamaya çalışın:

Bazı bağlaçlar birbirine eşit gibi görünmesine rağmen biri büyük küme, diğeri küçük kümeyi oluşturur. Örneğin, not only / but also bağlacı hem iki cümleyi hem de iki unsuru bağlayabilir (bkz. yukarıda B seçeneği). Aynı görevi üstlenebilecek gibi görünen both/and ise, sadece iki unsuru bağlayabilir, iki cümleyi bir araya getiremez. Bu nedenle, aşağıdaki basit formüle sahip bir soru cümlesinde seçenekler arasında yer alan both / and hemen elenmeli ve sorudaki iki boşluğu doldurmak için not only/but also öneren seçeneğe şans verilmelidir:

—- Birinci cümle, —- İkinci cümle.

Aşağıdaki örnekte ise birleşik cümle içindeki birbirine benzer iki unsurun (iki sıfat, iki isim vs.) bağlanmasının istendiğini varsayalım. Seçenekler ise A) both/and, B) neither/nor, C) not only/but also olsun. Buna göre, sorudaki iki boşluğu birbirine eşit anlamları olan A ve C seçenekleri doldurabilir. Ancak bir sorunun iki doğru cevabı olamayacağından bu seçenekler elenir ve doğru cevap B (neither/nor) olur.

Özne + olumlu yüklem + —- sıfat + —- sıfat. (I was neither late nor early.)

Birbirlerine yakın anlamlar ve görevler üstlenen başka bağlaçlar da vardır ancak cümle yapısını farklı isterler. Örneğin aşağıdaki soruda doğru cevap, her ikisi de zıt neden anlatan iki bağlaçtan despite (rağmen) değil, although (rağmen) olmalıdır:

—- I had some fever (ateş) and dizziness (baş dönmesi), I stayed till the end of the lecture (ders). (Doğru cevap: Although)

Çünkü despite edat bağlaçtır ve yukarıdaki gibi bir tam cümleye bağlanamaz (Özne + yüklem + nesne. = Tam cümle.) Despite sadece bir isim ya da isim cümlesine bağlanabilir:

Despite my fever and dizziness (isim), I stayed till the end of the lecture.
Despite what I suffered during the lecture (isim cümlesi), I stayed till the end of it. (Derste çektiğim sıkıntıya rağmen, …)

Bağlaç soruları sadece bağlaçların anlamını ve görevlerini bilip bilmediğinizi sınamaz. Aynı anda başka unsur ve cümle yapılarını da test eder. Örneğin, aşağıdaki tense korelasyonuna sahip bir bağlaç sorusunda boşluğun, birleşik cümlenin ortasında verildiğini ve biri doğrudan sebep (because), diğeri ise sonuç anlatan (thus) iki seçeneğe kadar eleme yaptığımızı ama bu noktada tıkandığımızı varsayalım.

Surgeons began (simple past tense) to question if the patient would recuperate after the partial face transplant, —- some serious complications had arisen (past perfect tense) during the surgery.

Sebep önce, sonuç sonra meydana gelir. Past perfect tense daha eski zamanda meydana gelmiş olan eylemleri anlatacağına göre, birleşik cümlenin sebep yakasında bulunması beklenir. Thus (dolayısıyla, böylece) bir sonuç bağlacıdır ve yan cümlesi past perfect çekimli bu soruda cevap olamaz. Çünkü thus sebep değil, sonuç anlatır. Doğru cevap because olmalıdır.

Örnekleri arttırmak mümkün. Ancak bizim de bir toparlama yapmamız gerekiyor. Dilerseniz, bu noktada örnek olarak verdiğimiz bağlaç sorularının öne çıkan bazı özelliklerini maddeler halinde sıralayalım ve YDS/YÖKDİL bağlaç sorularıyla ilgili son sözlerimizi söyleyip başka bir soru türüne geçelim:

• Bağlaç sorularını oluşturan cümleler çoğunlukla uzun olur ve çeviriye direnç gösterirler. Bu nedenle birleşik cümlenin yapısını (tam cümle, isim cümlesi vs.), bağlacın konumunu (sorunun başında, ortasında vs.) ve kabaca ana ve yan cümle arasındaki ilişkiyi (her iki cümle de olumlu ya da ana cümle olumlu, yan cümle olumsuz vs.) irdeleyiniz.

• Paralel yapı habercisi bağlaçları (either/or, both/and vs.) iyi tanıyınız. Bazılarının anlamları aynı olsa da, bunlardan hangisinin büyük kümeyi oluşturduğunu (not only/but also ve and bağlaçları büyük küme, both/and ve as well as küçük küme vs.) mutlaka öğreniniz.

• Sebep/sonuç ve zıt sebep/zıt sonuç bağlaçlarının birleşik cümle içindeki tense korelasyonlarına dikkat ediniz. Past perfect çekime sahip yakada sonuç bağlaçlarına (so, thus, hence vs.) ya da zıt sonuç bağlaçlarına (nevertheless, however vs.) şans vermeyiniz.

• Bağlaçları doğru yerde kullanınız. Örneğin, birleşik cümlenin başındaki bir boşluğu herhangi bir sonuç bağlacı (therefore, nevertheless, even so, otherwise, likewise vs.) için uygun görmeyiniz. Çünkü ister doğrudan ister zıt sebep anlatsın, sonuç bağlaçlarının yeri birleşik cümlenin ortasıdır.

• Model fiiller (may have seen, should have attached vs.) bir bağlaç sorusunun çözümünde fazla bir varlık gösteremez. Bu tür fiiller içeren sorularda derinlemesine anlam tahlili yapmaktan özellikle kaçınınız.

• Unutmayınız! Çok zahmetli bir yöntem olmasına ve çok hızlı geri dönüşler yaşanmasına rağmen siz, inat edip binlerce kelime ezberleyebilirsiniz. Ancak yine de bir bağlaç sorusunda cevabı bulamayabilirsiniz. Hâlbuki bu zahmetli yöntemi bir kenara bırakıp bağlaçların belli başlı özelliklerini öğrenmeye odaklanır ve birikiminizi bizzat örnek sorular üzerinde test ederseniz, bağlaçlar üzerinde -kelimelere mahkûm kalmadan- hâkimiyet kurabilirsiniz.

Yukarıda adımlarını sıralamaya çalıştığımız bu süreç ve sonunda elde edilecek birikim, zahmetsiz olmayacaktır. Fakat ödülü büyük olacaktır. Çünkü bu sayede bir sistem oturacak ve hem bağlaç soruları daha kolay çözülebilir hale gelecek hem de soru başına harcanan ortalama süre kısalacaktır. Dahası bu sistem size; makale, bildiri, mail vs. yazarken ya da akademik bir ortamda dersinizi İngilizce olarak verirken de yarar sağlayacaktır. Bu nedenle; 1) Hangi özelliklerin bir bağlacı diğerinden anlam ve görev olarak ayırdığını; 2) O bağlacın cümlenin neresinde konumlanmak isteyeceğini; 3) Birleştirdiği cümleler arasında nasıl bir tense korelasyonu tercih edeceğini ve 4) Hangi cümle yapısından neden hoşlanmadığını öğrenmeye çalışınız.

3. YDS/YÖKDİL Cümle Tamamlama Sorularının Çözüm Teknikleri

Örnek soru 3.
– – – – that space and motion are relative to each other instead of being absolute.

A) As early as 1915 Einstein became convinced of the equivalence of mass and energy
B) Einstein’s most famous theory, the principle of relativity, states
C) By 1915 Einstein had proposed entirely new ways of thinking about matter, time, and gravity
D) Einstein’s theories paved the way for revolutionary developments in physics
E) Einstein devoted much of his life to promoting peace and social justice

Doğru cevap: B. (relative = görece, izafi; absolute = mutlak; become convinced = ikna olmak; state = belirtmek, ileri sürmek; propose = ileri sürmek, teklif etmek; pave the way = yolunu açmak; devote = adamak; justice = adalet)

Önemli not: Soruda geçen bazı kelimelerin Türkçesi, sadece ortalama bir adayın kelime dağarcığına katkı sağlamak için verilmiştir. Ancak sorunun çözümü bu kelimelere bağlı kalmadan yapılmıştır.

Soru girişi için ilk analiz:

• Soru girişi that bağlantı elemanı ile başlıyor. Bu noktada çok önemli bir kuralı hatırlayalım: 1) fiil + that + tam cümle ( = isim cümlesi) ya da 2) isim + that + eksik cümle (= sıfat cümlesi).

1) I know that you have written a book.
2) I know the book that you have written.

Soru girişi that + tam cümle içerdiğine göre, fiille biten bir ana cümle aramalıyız. A seçeneğinde bu konuyu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

Sorudaki yan cümle yüklemi (are) simple present çekimli. Fiil + that + tam cümle yapısı ise bir isim cümlesi habercisi idi. İsim cümlelerinde zaman korelasyonu belli kurallara bağlı olduğuna göre, ana cümlede öncelikle present çekimli bir fiil aramalıyız.

A: As early as 1915 Einstein became convinced of the equivalence of mass and energy
Seçenek mass and energy isimleri ile son buluyor; hâlbuki biz fiille biten bir cümle arıyorduk. Dilerseniz, A seçeneğinin neden doğru cevap olamayacağını örneklerle anlatmaya çalışalım:

I am reading the book that my teacher has lent to me.

Örnek sıfat cümlesinde that ilgi zamiri görevinde olup kendisinden önceki the book ismini nitelemekte ve onun yerine geçmektedir. The book ismi, sıfat cümlesi oluşturmak üzere bir araya gelen iki cümlenin ortak unsurudur. Birleşik cümleyi iki bağımsız cümle haline getirdiğimizde, the book isminin iki kez karşımıza çıktığını görürüz:

Birinci cümle:
I am reading the book.
İkinci cümle:
My teacher has lent the book to me.

Cümleleri tekrar bir araya getirdiğimizde ise, ikinci cümlede yer alan ortak unsur the book isminin, yerini that ilgi zamirine bıraktığını görürüz:
I am reading the book that my teacher has lent to me.

Şimdi sadede gelelim ve sıfat cümlesi yapılarında hangi yanlışların yapılabileceğini aşağıdaki üç örnekte sırasıyla görmeye çalışalım!

Aşağıdaki 1 numaralı örnek cümlenin hatalı olduğunu hepimiz fark edebiliriz:

1) I am reading the book that my teacher has lent the book to me.

2 numaralı örnek cümlenin hatasını ise hepimiz fark edemeyebiliriz:

2) I am reading the book that my teacher has lent it to me. (Ha the book ismini kullanmışsınız, ha onun yerine it zamirini!)

Ama 3 numaralı örnek cümlenin hatalı olduğunu pek azımız anlayabiliriz:

3) I am reading the book that my teacher has asked us to prepare a summary.

Hatayı anlamadığımız gibi, cümleyi bir de güzel Türkçeye çeviririz: “Hocamızın, özetini hazırlamamızı istediği kitabı okuyorum.” Her zaman söyleriz; Türkçeye doğru aktarılmış olması, bir İngilizce cümle yapısının doğru olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez. Bir bilseniz, bu nedenden ötürü ÜDS/KPDS ve YDS/YÖKDİL sınavlarında ne güneşler batmıştır! Şimdi dilerseniz, son örnek cümlede hata neredeymiş, görelim:

Birleşik cümle:
I am reading the book that my teacher has asked us to prepare a summary.

The book ismi iki cümlenin ortak unsurudur ve birleşme esnasında tekrardan kaçınılarak ikinci cümleden atılmıştır. Şimdi birleşik cümleyi iki bağımsız cümle haline getirelim:

Birinci cümle:
I am reading the book.

İkinci cümle:
My teacher has asked us to prepare a summary the book. (Hocamız özet hazırlamamızı istedi kitap.)

Lütfen ikinci bağımsız cümleye the book ismini neden eklediğimizi anlamaya çalışınız! Buna mecburuz çünkü birleşik cümlede that ilgi zamiri bu isim yerine geçmişti. Bağımsız hale getirdiğimiz ikinci cümlede artık that ilgi zamirini kullanamayacağımıza göre, yerine geçtiği ismi almamız şarttır (the book). Ancak bu işlemi gerçekleştirince ortaya bir ucube çıktığı da açıktır. Sağlama yaparak oluşturduğumuz bağımsız ikinci cümlede bunu anlamak kolay. Peki, biz bunu birleşik cümle içinde nasıl fark edeceğiz? Çok basit: that bağlantısından sonra bir tam cümle bulunup bulunmadığına bakacağız:

…that my teacher (1) has asked us to prepare (2) a summary (3).

• my teacher: özne
• has asked us to prepare: yüklem
• a summary: nesne

Cümle; özne, yüklem ve nesneden oluşan 3 temel öğeye sahiptir, yani tamdır. Cümle bu haliyle zaten bağımsızdır ve dışarıdan gelecek başka bir özne ya da nesneye kapalıdır. O halde, isim (the book) + that + tam cümle kuruluşu hatalıdır. Son olarak, A seçeneği + soru girişini önce bir araya ve daha sonra ise iki bağımsız cümle haline getirip hatayı göstermeye çalışalım:

Birleşik cümle:
As early as 1915 Einstein became convinced of the equivalence of mass and energy that space and motion are relative to each other instead of being absolute.

Birinci cümle:
As early as 1915 Einstein became convinced of the equivalence of mass and energy.

İkinci cümle:
Space and motion are relative to each other instead of being absolute mass and energy. (Uzay ve hareket mutlak değil, birbirlerine görecedir kitle ve enerji.)

Meraklısına not: Sıfat cümlelerini anlatırken yararlandığımız yukarıdaki ilk hatalı örneğin düzeltilmiş halini merak edenler için:

Birleşik cümle:
I am reading the book that my teacher has asked us to prepare a summary of.

Birinci cümle:
I am reading the book.

İkinci cümle:
My teacher has asked us to prepare a summary of the book.

Son iki not:

1) İncelemekte olduğumuz A seçeneği (ana cümle) simple past, soru girişi ise (yan cümle) present çekimlidir. Bu korelasyon alışıldık bir durum değildir ve seçeneğin elenmesi için genellikle yeterli bir sebeptir. Ancak bir başka soruda A seçeneği present olarak değiştirilebilir ve bu durumda, yukarıda sabırla açıkladığımız sıfat cümlelerinin yapısını tanımayan adaylar kolaylıkla tuzağa düşebilirler. (İsim cümleleri için bkz. B seçeneği.)

2) Fiil + that + tam cümle ya da isim + that + eksik cümle konularında ayrıntılı bilgi edinmek isteyen arkadaşlarımız, sitemizde ve örnek gramer derslerimizde yakın zamanda aradıklarını bulabileceklerdir.

B: Einstein’s most famous theory, the principle of relativity, states

Belirli fiiller + that ya da whether / what vb. soru kelimeleri isim cümlesi yapısı oluştururlar. That ya da herhangi bir soru kelimesi + tam cümle, bir ana cümlenin nesnesi görevini üstlendiği için bu tür yapılara noun clause (isim cümlesi) denmiştir.

I know that you have a problem.

cümlesinde that you have a problem ifadesi nesne görevindedir. Çünkü ana cümle girişinde (I know) nesne yoktur. Yukarıdaki isim cümlesi, biraz kısaltılarak, aşağıdaki gibi de ifade edilebilir:

I know your problem.

Buradan, your problem isminin that you have a problem ifadesi yerine geçtiği ve her iki cümle öğesinin de nesne görevi üstlendiği anlaşılır. Sizlere fayda getireceğine inandığımız bu kısa açıklamadan sonra B seçeneğine geçebiliriz:

Biz, fiille biten bir ifade arıyorduk. Bu açıdan B seçeneği bize güzel bir teklifte bulunuyor: …states. Üstelik states, istediğimiz gibi simple present çekimli. Yani yeme de yanında yat! State fiili + that bağlantı elemanı isim cümlelerinin vazgeçilmez ikililerindendir:

His teacher stated that our son was hopeless (ümitsiz vaka).

C: By 1915 Einstein had proposed entirely new ways of thinking about matter, time, and gravity

A seçeneğinde yapılan bütün açıklamalardan sonra C’nin elenmesi herhalde ancak birkaç saniye alır. Cümlenin sonunda fiil yok. Onun yerine matter, time and gravity (yerçekimi) isimleri var. Yani bize bir tanesi bile fazla gelirken, C seçeneği üç isim birden vermiş. Gözümüzü kapatıp isimleri görmemezlikten gelsek, past perfect çekimi ne yapacağız? Soru girişindeki simple present ve C seçeneğindeki past perfect imkânsız bir ikili. İngiliz dilinin 750-800 civarındaki cümle yapısından sadece birkaç tanesi bu ikilinin bir araya gelmesine izin verir (bkz. aşağıdaki dilek (1) ve tarz (2) anlatan iki örnek cümle). Bu istisnalar hariç, simple present-past perfect ikilisine itibar etmeyiniz!

I wish (that) I had told him the bitter truth.
You look at me as if we had never seen each other before.

Yukarıdaki iki örnek if’li cümlelere benzer şekilde kurgulardan söz eder:

Keşke ona, acı da olsa gerçeği söyleseydim (ama söyleyemedim).

Bana, sanki daha önce hiç karşılaşmamışız gibi bakıyorsun (ama biz daha önce kaç kez karşılaştık ve sen, beni bal gibi tanıyorsun).

D: Einstein’s theories paved the way for revolutionary developments in physics
Dileriz bu tür sorulardan sınavda sıkça karşımıza çıkar. Yine isimle biten (physics) bir cümle ve yine tense uyumsuzluğu (simple past) var.

E: Einstein devoted much of his life to promoting peace and social justice
Artık pes! Peace (barış) and justice (adalet) ne zaman fiile dönüştü? Dahası devoted -ed takısı almış. Bu takı, bir süredir geniş zaman olayları anlatmaya başladı da bizim mi haberimiz olmadı?

Sonuç: Bilene zamanı çokça kazandırabilecek, bilmeyene ise çokça kaybettirebilecek bir cümle tamamlama sorusu inceledik. Bu soruyu esas alarak, paragraflardan sonra sınavın ikinci belalısı cümle tamamlama soruları (YDS’de 10, YÖKDİL’de 11 soru) ile ilgili aşağıdaki saptamaları yapmak faydalı olacaktır:

Cümle tamamlama sorularında marifet, verilen yarım cümlenin Türkçesini anlamak değil, onu doğru analiz etmektir. Bu yapılmadan girişilen “hücum” çabaları seçenekler tarafından genellikle başarıyla püskürtülür. Doğru cevap bu kadar kolay bulunamayınca, yanlışlar arasında en az yanlış olan (the lesser of two evils = ehven-i şer = kötünün iyisi) bulunur ve bu seçenek sırf “yokluktan” işaretlenir (yokluk = bilgisizlik). Bunu yapmayınız.

Bunun yerine, soruda verilen yarım cümleyi dikkatle irdeleyiniz. Tense’ini, varsa bağlacını saptayınız ve o bağlacın o esnada aklınıza gelen özelliklerini -en azından ilk başlarda ve alıştırmalar yaparken- sorunun bir boş kenarına kısa notlarla yazınız. Örneğin, soru girişinde verilen yarım cümle (YC) although bağlacı içersin, öznesi çoğul, yönü olumlu, tense çekimi ise simple past olsun. Alınacak basit notlar da şöyle sıralansın: zıt sebep var, seçeneklerde olumsuz ara, YC s. past çekimli, doğru seçenekte (zıt sonuç) past perfect olamaz, özne çoğul, seçeneklerde tekil zamirlere (he, she, it) dikkat vs. (Not: Biz buna, soru çözüm tekniği diyoruz. Unutmayınız; elinizdeki teknik bilgi ile soruları çözemiyorsanız, soruların sizi ilmek ilmek çözmesine kızmamalısınız.)

• Cümle tamamlama sorularında ideal başarı oranına ulaşmanın yolu, önemli ölçüde isim ve sıfat cümlelerini ayırt edebilmekten geçer. Bu ayrımı yapabilecek basit donanıma sahip olunuz.

…isim + that + eksik cümle (sıfat cümlesi; çünkü ana cümle yakasında zaten bir isim var);

…fiil + that + tam cümle (isim cümlesi; çünkü ana cümle yakasında isim yok).

• Bağlaç sorularına benzer şekilde, cümle tamamlama sorularını oluşturan cümleler de çoğunlukla uzun olur ve çeviriye direnç gösterirler. Bu nedenle, çeviriden fazla medet ummayınız. Birleşik cümlenin yapısını (tam cümle, isim cümlesi vs.), bağlacın konumunu (sorunun başında, ortasında vs.) ve kabaca ana ve yan cümle arasındaki ilişkiyi (her ikisi de olumlu ya da ana cümle olumlu, yan cümle olumsuz vs.) irdeleyiniz.

• That, İngiliz dilini bir arada tutan bağlaçtır. Onu bilmezseniz, sınavı geçemezsiniz. It is known…, It is claimed… gibi ifadelerle başlayan bir yarım cümle gördüğünüzde bağlantının that ile sağlanacağını aklınızda tutunuz (It+that ikilisi). Başka bir deyişle, başında boşluk bırakılan ve that + tam cümlesi verilen bir soruyu cevaplarken, seçenekler arasında öncelikle It is known…, It is claimed… gibi ifadelere öncelik veriniz.

It is stated in almost all of the articles (makale) in the literature (literatür) that COVID-19 is extremely contagious (bulaşıcı).

Cümle tamamlama soruları iki yarım cümlenin bir araya getirilmesini ister. Bu işi başaracak olan bağlaçlardır. Ne var ki, eksik bağlaç bilgisi hatalı seçeneklerin gölgede kalmasına neden olur ve fark edilmelerini zorlaştırır. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda Fen Bilimleri alanından çıkmış olan aşağıdaki cümle tamamlama sorusunda, sınavdan sonra yapılan yorumlardan birçok adayın ya C seçeneğini elemekte ciddi sıkıntı yaşadığını ya da onu doğru cevap saydığını görmüştük.

As ships use less fuel than any other form of transport, – – – – .

A) shipping might have increased rapidly in this period
B) the main environmental impact was on marine life
C) shipping companies have adopted new strategies to further reduce fuel costs
D) ships take on a ballast of water in one port
E) they are often regarded as environmentally friendly

Doğru cevabı E olan bu soruda, biz, adaylara C’deki hatanın nedenini anlatmak için şöyle bir yöntem izlemiştik: Soru girişinde verilen as bağlacı çünkü, nedeniyle, -dığından anlamında kullanılmış. Demek ki, basitçe bir neden-sonuç ilişkisi kurulması isteniyor. Fakat kabul etmek gerekir ki, tense uyumsuzluğuna bağlı olarak elenecek iki seçenekten (A, B) sonra bu ilişkinin hangi seçenekte doğru kurulduğunu görmek kolay değil. Örneğin, sorun çıkaran yakın çeldirici C seçeneğinde tense uyumu tam, konu ilintisi ise çok güçlü. Ancak biraz dikkatle bakılınca, soru girişinde verilen yarım cümle (daha az yakıt kullanımı) ile C seçeneğinin (yakıt kullanımını daha da azaltmak) kabaca aynı şeylerden söz ettikleri, birlikte mantıklı bir sebep-sonuç ilişkisi oluşturamadıkları anlaşılıyor. Buradan, iki benzer unsurun birbirine eklenmeye çalışıldığı gibi bir izlenim doğuyor. Further (dahası, ayrıca) zarfı da bu görüşü iyice pekiştiriyor. Çünkü bu zarftan türemiş bir de bağlaç var: furthermore. O halde C seçeneği doğru cevap olamaz. Çünkü soru girişinde kullanılan as bağlacı ekleme yapamaz. Eklemeyi moreover, what’s more, in addition gibi bağlaçlar yapabilir. (Dikkat: Bu bağlaçlar birleşik cümle ortasında kullanılırlar. Bu nedenle, ekleme bağlaçlarından herhangi biri ile birleşik cümleyi oluşturmak isterseniz, yer değişikliği şarttır.)

• Cümle tamamlama sorusu çözmek = iki parça arasında uyumlu unsurları saptamak. Bazen çok basit bir ilinti sizi doğru cevaba götürebilir. Ya da başka nedenlerle zaten uyumlu olduğunu gördüğünüz iki parçanın aynı çatı altında geçinebileceğini, hır-gür çıkmayacağını confirm (teyit) ya da warrant (garanti) edebilir. Şimdi bir senaryo yazalım: Yukarıdaki örnek Fen Bilimleri sorusunda sebep-sonuç ilişkisini yakaladınız ve E seçeneğini işaretlemek üzeresiniz. Bir anda soru girişinde verilen ships çoğul ismi yerine E seçeneğinde they zamirinin kullanıldığını gördünüz. Çok güzel çünkü artık sağlamayı da yaptınız. Vazgeçmeyiniz, devam ediniz.

 

SONSÖZ

Örnekleri çoğaltmak ve analizleri daha da derinleştirmek mümkün. Ancak bizi kurtaracak olan tek başına örnek sayısını arttırmak ya da bir gramer konusuyla ilgili bütün ayrıntıları kelime sektirmeksizin öğrenmek değildir. Asıl marifet, verilen örnekler sayesinde soruya bakış açımızı değiştirebilmektir. Yeterince derinleşmemiş bir bakış açısından ise değişim beklemek hayalcilik olur.

www.bademci.com