E-YDS’de yanlışlar doğruları götürür mü?

Hayır, götürmez! Ancak E-YDS adayının cevabını bilemediği sorularda gelişigüzel işaretleme yapması fayda yerine zarar getirebilir. Biraz açıklayalım. Yanlışların doğruları götürmediğini bilen aday, zembereğinden fırlamış yay gibidir. Kendi düzeyine uygun olup olmadığına bakmadan her soruya saldırır. Hepsinden puan çıkarmaya çalışır. Bu adayı tut, tutabilirsen! Nasılsa yanlış işaretlediği sorulardan yana ek bir kaybı olmayacaktır ki… Onun için bir soruyu boş bırakmak, bir tencere taze pişmiş yemeği çöpe dökmek gibi bir şeydir. Böyle bir kahraman, sınavda 90-100 arası puanlar alacak adaylara sorulmuş sorularla bile cansiperane boğuşur. Bu çabanın kendisine bir getirisi olmayacağını anlamaz ya da anlayamaz. Kuru sözle yetinmeyip bu durumu bir örnekle açıklamaya çalışalım.

Sınavda bir gramer sorusuna takıldınız. Gramer bilginiz doğru cevabı, yakın çeldiricilerin arasından çekip çıkartmanıza yetmiyor. Haliyle çeviriye yüklenirsiniz. Fakat bu defa da takıldığınız seçeneklerin anlamları birbirine çok yakın görünür. Kendinizi, herhangi bir seçeneğe duraksamadan işaret koyabilecek kadar emin hissetmezsiniz. Aslında bu da beklenen bir durumdur. Çünkü seçenekleri tek tek Türkçeye çevirerek örneğin, bir gramer sorusunu çözemezsiniz. Gramer sorusu gramer bilgisi ister. Çeviri de yeterli gelmeyince başlarsınız soru üzerinde yorumlar yapmaya, fikirler yürütmeye. Bu esnada sınav kitapçığı da başlar sizin vaktinizi yürütmeye! Böylece kıyısından köşesinden 10-15 soru ile tatlı tatlı didişirken… Bir anda (mesela sınavın üçüncü saatine yaklaşırken) vaktin hızlı adımlarla sizi terk temekte olduğunu fark edersiniz. Ama geri dönemezsiniz, çünkü o noktada çoğunlukla iş işten geçmiş olur. Zaten artık soruları okuyup inceleyecek ne enerjiniz kalmıştır ne de moraliniz. Aslında henüz bakamadığınız, dişinize göre daha birçok soru olduğunu bilir ya da tahmin edersiniz. Ne var ki, size sorulmamış önceki sorularla inatlaşmaktan bunların da hakkını yemişsinizdir.

Sizce bütün bunlar neden başınıza gelmiş olabilir? Olmayacak duaya “Âmin” dediğiniz için olabilir mi? Yani “Ne yaparsanız yapın yapamayacağınız sorular”a cevap vermeye çalıştığınız için olabilir mi?

Gelin, söz dinleyin! ÖSYM’nin çoktan seçmeli İngilizce sınavlarını iyi tanıyan bu ekibe kulak verin. Sınırlarınızı doğru tayin edin. Cevabını bulamayacağınız sorularla gereksiz yere vakit kaybetmeyin. Evet, yanlışlar doğruları götürmez ama karşılığında bir şey de getirmez. Sürenizi çalar, başarınızı geciktirir. Şimdi bir örnek soru üzerinde çeviriyle cevap bulmaya çalışmak insana nasıl vakit kaybettiriyor, görelim.

Authorities —- price controls on staples, thus —- poor urban families.

A) imposed / having protected

B) had imposed / protecting

C) will impose / to have protected

D) imposed / to protect

E) were imposing / to be protecting

Pratik çözüm: Önce -biz önermesek de- çevirerek cevabı bulmak isteyen adaylara cümlenin yaklaşık Türkçesini verelim.

Yetkililer, temel ihtiyaç maddelerinin (staples) fiyatlarını denetlemiş ve böylece yoksul kent halkını korumuştur.

Tabii cümlede sözü edilen olay geleceğe yönelik de olabilir. O takdirde denetlemiş yerine denetleyecek, korumuştur yerine koruyacaktır çevirisini tercih edersiniz, olur biter. Zaten seçenekler arasında sadece C gelecek zaman çekimli. O da çoktan seçmeli sınav mantığına göre büyük ihtimalle yanlış cevap. Çünkü doğru cevap mutlaka bir yakın çeldirici seçenekle birlikte verilir. Yani C doğru olacaksa, en az bir seçeneğin daha gelecek zaman çekim içermesi beklenir. Şimdi çözüme geçelim. Thus bağlacı kendisinden sonra özne almamışsa, cümlede indirgeme var demektir. Ana ve yan cümlelerdeki özneler aynı olduğunda thus indirgemeye izin verir. Yani bu durumda yan cümledeki özneyi atıp thus bağlacını doğrudan fiile bağlayabiliriz. Önce cevap B seçeneği olmak üzere indirgemenin nasıl yapıldığını görelim.

Tam cümle: Authorities had imposed price controls on staples, thus they protected poor urban families.

İndirgenmiş cümle: Authorities had imposed price controls on staples, thus protecting poor urban families.

Basitçe anlatalım. They = authorities olduğundan tam cümlenin bağlaçlı yakasındaki özneyi (they) tekrar etmeyip atıyoruz. Öznesini attığımız için fiil (protected) artık ya gerund (Ving) ya infinitive (to V1) olmak zorunda. Bağlaç kökenli olduğu için thus, kendisini izleyen fiilleri Ving halde ister. Böylece protected → protecting dönüşümünü yapıp işi bitiriyoruz.

Bu bilgiden yola çıkalım ve seçeneklerin ikinci kısımlarını hızla inceleyelim. C, D ve E seçeneklerinin ikinci kısımlarında infinitive (to) içeren indirgemeler var. Bize gerund lazım, demiştik. O halde C, D ve E gider. Kalan iki seçenekten A’da having V3 var. Bu indirgeme, ana cümledeki eylemden daha önce yapılmış bir eyleme işaret eder.

Having read the job advertisement, I immediately called the company for further information.

İş ilanını okuduktan sonra ek bilgi almak için hemen şirketi aradım.

Önce iş ilanını okudum (yan cümle). Daha sonra ek bilgi almak için hemen şirketi aradım (ana cümle).

O halde ilk yapılan eylem iş ilanını okumak (having read). Şirketi aramak ise bu eylemi takip etmiş. Yani ikinci sırada gerçekleşmiş. Şimdi soru cümlesinin boşluklarını A seçeneğindeki fiillerle dolduralım.

Authorities imposed price controls on staples, thus having protected poor urban families.

Sorun çıktı. Çünkü thus bir sonuç bağlacı. İki eylemden ikincisine işaret etmek zorunda. Hâlbuki yukarıdaki örnekte gösterdik; having V3 iki eylemden ilk gerçekleşene işaret ediyordu. Bu da soruna neden oluyor. Çünkü mantıken yetkililer önce fiyatları kontrol altında tutar, daha sonra bu sayede yoksul halkı korumuş olur. Fakat A seçeneği (having protected) böyle demiyor.

Authorities imposed price controls on staples, thus they had protected poor urban families.

Yetkililer önce yoksul kent halkını korudular, daha sonra temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını denetlediler.

Bunun tam tersi bir durumun gerçekleşmiş olması gerekmez mi? Gerekir. Bu şartı A karşılamıyor, sadece B karşılıyor. Ancak o da girişte past perfect kullanıyor. Bu, biraz sıkıntılı çünkü simple past tense geçiş olmayan bir cümlede past perfect tense tek başına iş göremez. Soru cümlesinde açık, anlaşılır bir simple past tense ise yok. Ancak emin olun, bu hiç dert değil. Çünkü thus bağlaçlı yan cümlede indirgeme var (protecting). Ve bu indirgenmiş fiilin çıkış noktası simple past tense (protected). Neden derseniz; thus geçmişte meydana gelmiş iki eylemden ikincisine işaret eder. Birinci eylem zaten past perfect çekimli had imposed. O açık. O halde thus bağlacını takip eden ikinci eylem de simple past çekimli protected olmalıdır.

Authorities had imposed price controls on staples, thus protecting (= thus they protected) poor urban families.

Gördüğünüz gibi, B seçeneğinde hiçbir sorun yokmuş. Çünkü açıkça belirtmese de aslında B seçeneği simple past kullanmış. O da ana cümledeki past perfect tense’e geçiş hakkı veriyor. Umarız, örnek soru ve açıklaması işe yaramıştır. Yani bir gramer sorusunun gramer bilgisiyle çözülmesi gerektiğini yeterince anlatabilmiştir.

Sözü toparlamanın vakti geldi. Sizi iki maddeye yönlendirelim ve E-YDS dâhil, çoktan seçmeli sınavlarda yanlışların nasıl doğruları götürdüğünü özetleyelim.

https://bademci.com/yds-nedir-5/#ydsdeyanlis .

 

www.bademci.com


Devamı 1 2 3 4 5 <-6-> 7